Yüzyılın sorusu bu neredeyse…
Atmosferde karbondioksit biriktiriyoruz.
Atmosferin bir şikâyeti yoksa problem nedir?
Atmosferde biriktirdiğimiz o karbondioksit, kendisini her geçen gün daha kalın bir manto haline getiriyor. Kötü niyetinden değil, doğası gereği, gezegeni daha da sarıp sarmalıyor gün be gün. Gezegen, alıştığımız sıcaklıkların üzerinde ısınıyor bu yüzden.
Atmosferin şikâyeti yok ama insanların şikâyetleri artmaya başladı. Fark ettik ki sıcak hava dalgaları ölümcül olmaya başladı. Fark ettik ki aşırı iklim olayları afetlere dönüşüyor. Fark ettik ki dünyanın bazı bölgeleri sellerle boğuşurken bazı bölgeleri susuz kaldı. Fark ettik ki gıda güvencemiz tehlikeye girdi. Fark ettik ki denizler yükseliyor. Fark ettik ki dengeler, geri dönülemez bir şekilde değişiyor.
Fark ettik ki bir şey yapmazsak eğer, insan ırkı yok olmaya doğru gidiyor.
***
Günlerden bir gün, dünyanın en zenginlerinden Ellon Musk, bir yarışma düzenledi. Yarışmanın kendisi iklim değişikliği gerçeğinden daha büyük ses getirdi neredeyse.
Böyle bir canlıydı insan. Bazen zenginlerin söylediğini hayati gerçeklerden daha çok önemsiyordu.
Ellon Musk’ın yarışması 100 milyon dolar vadediyordu kazanana. Ödülü kazanmak için, yılda 1000 ton karbondioksiti atmosferden nasıl uzaklaştıracağınızı ispatlayacak bir plan sunmanız bekleniyordu.
Karbon uzaklaştırma yöntemleri aranıyordu artık.
İlgilenen olursa, yarışma 2025 Dünya Günü’nde sona erecek.
***
Ben niye yazıyorum?
“Bir gün öyle bir karbon yakalama ve depolama teknolojisi geliştirilecek ki, insanları kurtaracak bu iklim krizinden. Sihirli bir değnekle dokunmuş gibi!” algısı oluşturuluyor kasıtlı olarak.
Bu da iklim eyleminde gecikmemize yol açıyor.
Konuyu daha iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Kafamız çok karışık.
Sizce de öyle değil mi?