2016
Yaşamımızdaki yeri hızla büyüyen elektrikli ve elektronik cihazlar, kısa sürelerde kullanım ömürlerinin sonuna gelmekte ve çözülmeyi bekleyen bir e-atık sorunu ortaya çıkarmaktadırlar. E-atıklar, içerdikleri tehlikeli bileşenler nedeniyle, uygun yönetilmediklerinde çevre ve insan sağlığına tehlikeler sunabilmektedir. Uygun yönetildiklerinde ise içerdikleri bakır, gümüş, altın, paladyum ve benzeri değerli metaller, cam, plastik gibi geri kazanılabilir bileşenler, ekonomiye geri kazandırılabilmektedir. 2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre, dünyadaki e-atık kütlesi 52 milyar $ düzeyinde potansiyel bir kaynak oluşturmaktadır; ancak bu e-atığın yalnızca %16’sı uygun bir şekilde geri kazanılmıştır. Ülkemizde uygun bir e-atık yönetimi yapabilmek için öncelikle e-atık miktarının ve kişilerin atık oluşturma davranışlarının bilinmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, Bursa’da evlerde kullanılan elektrikli ve elektronik ürünlerin miktarı, niteliği ve kişi başına düşen e-atık üretim potansiyeli araştırılmıştır. Bursa ili içerisinde, gelir düzeyi farklı olan 31 aileyi (100 kişiyi) kapsayan bir anket uygulaması yapılmıştır. Kişilerin ürün kullanımını, ürün değiştirme davranışlarını ve oluşan e-atıklarını nasıl yönettiklerini araştıran anket çalışmasında, özellikle lamba (floresan ve diğer) kullanımının diğer ürünlere kıyasla daha yüksek olduğu, cihaz açısından bakıldığında ise en yüksek oranların cep telefonuna ait olduğu görülmüştür. Cep telefonlarının e-atık haline geldiğinde, %60 oranında atılmayıp evde tutulduğu görülmüştür. Çalışmada, seçilmiş elektrikli ve elektronik cihazların atık oluşturma potansiyeli kişi başına 8,14 kg/ yıl olarak belirlenmiştir.