2005
Uluabat Gölü birçok ekolojik işlevi barındıran bir sulakalan olarak değerlidir. 30 yıl öncesine kadar Bursa ilinin içme suyu kaynağı olarak düşünülen ancak zamanla su kalite özelliklerini kaybeden Uluabat Gölü, çeşitli çevresel riskler altındadır. Gölün mevcut durumu, göldeki biyoçeşitliliği sürdürebilecek bir koruma sağlayamamaktadır. 14 yıl içinde gölün kapladığı alanda, tarımsal alanlardan gelen drenaj sularıyla ve yan derelerle taşınan sediment yükü etkisiyle %12’lik bir azalma olduğu bulgulanmıştır. Ekolojik önemi nedeniyle Uluabat Gölü 1998 yılında, T.C. Çevre Bakanlığı tarafından Türkiye’deki 9 Ramsar alanından biri olarak kabul edilmiştir. Bu küresel koruma statüsü Uluabat Gölü için bir çevre yönetim planının geliştirilmesini gerekli kılmıştır. Bu çabaların bir parçası olarak Ekolojik Risk Değerlendirmesi (ERD) -Problem Tanımlama çalışması geliştirilmiştir. Bu makalede Uluabat Gölü’ne Uygulanan Ekolojik Risk Değerlendirmesi-Problem Tanımlama çalışması sonuçları sunulmaktadır. Yapılan çalışmayla mevcut riskler tanımlanmış, kavramsal model çıkarılmış ve eylem planlaması aşamasında ele alınması gereken risk unsurları öncelik sıralamasına sokulmuştur. Ekolojik risk değerlendirmesi sürecinde Amerika Çevre Koruma Kurumu (EPA) tarafından belirlenen yöntem uygulanmış ve öncelik sıralaması için de bulanık mantık teorisine dayalı bir yaklaşım benimsenmiştir. Çalışma sonucunda Uluabat Gölü üzerinde risk oluşturan baskı unsurlarının etki sırasına göre 1. Askıda Katı Maddeler, 2. Kimyasal Maddeler, 3.Besi Maddeleri ve 4. Avlanma olduğu tespit edilmiştir. Çalışma süreci içerisinde, çevre yönetim kararlarının alınmasında, bilimsel bilgiyi sürecin içine alan ERD gibi araçların kullanılmasının çeşitli kolaylıklar sunduğu görülmüştür.