Devir değişiyor. Meslekler de değişiyor. Mesleklerden çok becerilerden söz etmeye başladık. Mesleğinin ne olduğundan çok neyi becerebildiğin sorgulanır oldu artık.
Son zamanlarda “Yeşil Beceriler” diye bir kavramdan daha çok söz ediliyor. Çeşitli raporlar yazılıyor. Deniyor ki, “Dünyada yeşil becerilere duyulan talep gittikçe artıyor.”
Nedir bu yeşil beceriler? Neden ihtiyaç duyuluyor artık bu becerilere?
“Yeşil beceriler”, ekonomik faaliyetlerin çevresel sürdürülebilirliğini sağlayan beceriler olarak karşımıza çıkıyor. “Yeşil iş” kavramı ise yeşil becerilerle ilgili yeterince bilgi ve altyapı sahibi olmadan yapılamayacak işleri ifade etmek için kullanılıyor.
“Nereden çıktı şimdi bu?” diyebilirsiniz. Dünya ekonomisi büyük bir dönüşüm geçiriyor. Pandemiyle birlikte bazı değişimler yaşadık iş hayatımızda. Çalışma şeklimiz ve çalışma mekânlarımız değişti. Pek çok yeniliğin yanında uzaktan çalışma kültürüyle tanıştık.
Bir taraftan da neden çalıştığımızı ve bizleri nasıl bir geleceğin beklediğini daha çok sorgular olduk. Kaygılı zihinlerle bakmaya başladık geleceğe. Yaşadığımız pandemiye benzer şeyler yaşayacak mıydık? Çevre problemleri hayatımızı nasıl etkileyecekti? Küresel ısınmaya uyum geliştirebilecek miydik?
Değişen çevresel koşullar, iklim değişikliğinin etkilerini gözler önüne seriyordu. “Acil bir dönüşüme ihtiyacınız var!” diyordu gezegen insana. “Ekonomiden vazgeçmek istemiyorsanız, bari yeşil ekonomiye bir geçiş yapın!” diye söylüyordu. Çanlar çalıyordu, duyanlar için.
Küresel iklim hedeflerine ulaşmak, köklü bir ekonomik değişim gerektiriyordu. Avrupa, yeni ekonomik büyüme modeli olarak Yeşil Mutabakatı benimsediğini duyuruyordu. Doğayla ve ekonomiyle anlaşmaya varmak istediğini belirtiyordu.
Ekonomide yeşil dönüşüm kolay mıydı sanki? Yeşil dönüşüm, sadece “yeşil bir teknoloji” değil, “yeşil işler” ve “yeşil beceriler” gerektiriyordu. Geleceğin iş gücü çevresel bilinci olan bir iş gücü olmalıydı.
Dünyada 800 milyon kadar üyesi olan LinkedIn, insanların ne tür beceriler kazanmaya çalıştığını araştırdı. İş gücündeki yeşil becerilerin gittikçe artmakta olduğunu duyurdu. 2015’te %9.6 olan yeşil beceri payının, 2021’de %13.3’e yükseldiğini söylüyordu hazırladığı raporda. Son beş yıl içinde ABD’deki yenilenebilir enerji ve çevre üzerine olan iş sayısının %237 arttığını belirtiyordu. En hızlı büyüyen beceriler ise Ekosistem Yönetimi, Çevre Politikası ve Kirlilik Önleme üzerineydi.
Yeşil beceriler, bilinen teknik beceriler ve ince becerilerin yanında iş dünyasında zorunlu olan beceriler haline gelmeye başladı bile. Bu beceriler mevcut becerilere ilave olarak geliyor. Örneğin imalat endüstrisinin son 60 yıldır bel bağladığı becerilere ilave olarak çevresel bozulmayı azaltma ve enerji tasarrufu yapma becerilerinin ilave edilmesi gibi.
Yeşil beceriler iki grupta toplanıyor şimdilik: 1)Teknolojiyi tasarlamak ve üretmek için gereken yeşil mühendislik becerileri, 2)Çevresel uygulamaların gerçekleştirilmesini sağlamak ve izlemek için gereken yönetim becerileri.
Yeşil becerileri içeren meslek gruplarında ise çeşitlilik söz konusu… Yasal düzenlemeleri yapanlar ve uygulayanlarda, yeşil etiketler ve sertifikasyon verenlerde yeşil beceriler aranıyor. Malzeme üretimi, su koruma ve inşaat teknikleriyle ilgili meslekler tercih edildiğini, enerji verimliliği ve yenilebilir enerji kaynaklarına yönelik işlerin arttığını görüyoruz. Proje tasarımı ve yönetiminde, bilgi ve iletişim teknolojilerinde de yeşil becerilerin daha çok arandığını söylemek mümkün.
Sizce de mantıklı değil mi? Yeşil yatırımlar yapmak isteyen toplumların çalışanlarının da yeşil becerilere sahip olması gerekir. Yeşil beceriler hem ekonomik, hem çevresel hem de sosyal bir adalet duygusu da gerektirir. Bir diğer deyişle ahlak anlayışının yükselmesini gerektirir.
Ülkemizde de gerek kamu yönetiminin gerek özel sektörün yeşil becerileri el üstünde tutmasının hem net-sıfır hedeflerine ulaşmamızda hem de toplumsal yeşil dönüşümü gerçekleştirmemizde payının büyük olacağını söylemek yanlış olmaz herhalde.
Ülkemizde yeşil mesleklerin daha çok tercih edilmesi ve tüm mesleklerde yeşil becerilerin kazanılma çabasının artması bizi daha iyi bir toplum yapmaz mı? Ben mi yanlış düşünüyorum?